German
English
Turkish
French
Italian
Spanish
Russian
Indonesian
Urdu
Arabic
Persian

Soru 288:

Ben tanıdığım Müslüman birini Kutsal Kitabın esindirilmiş gerçek olduğuna inandırmaya çalıştım. O da bana sürekli şunu söyledi: Eğer sen Muhammed’in gerçekten Tanrı’nın peygamberi ve Kuran’ın gerçek olduğuna inanırsan o zaman senin için “gerçek” kurtuluş yolu bellidir. Onu İslam’ın değil de Hristiyanlığın gerçeğe sahip olduğuna nasıl inandırabilirim?

     

Cevap: Günümüzde sınırsız bilgilerle birbiriyle bağlantılı dünyada dini açıdan ilgili olan insanlar kendilerine şu soruyu yöneltirler: İslam veya Hristiyanlık mı? Bunun yanında dini arayış içinde olan bir sürü insan için bir alternatif söz konusudur: Bir yandan Peygamber Muhammed’in yolu öteki yanda Nasıralı İsa’nın yolu.

Tabii ki Hristiyan ve Müslümanların imanlarında önemli benzerlikler vardır. Mesela evrenin ve dünyanın içinde yaşayan canlıların ve bütün yaratılışın Tanrı’nın eseri olduğuna ve dünyanın bir tesadüf sonucu olmadığına inanılır. Veya Tanrı’nın bizim en son yargıcımız olduğuna ve O’na karşı sorumluluğumuz olduğuna inanç; bize Yaratıcımız tarafından güvenerek verilen dünyada kız ve erkek kardeşler olarak aynı değere sahibiz ve adil davranmaya çağrılmış olduğumuza inanılır. Elbette ki İslam ve Hristiyan temel inanç ve yaşam ilkelerinde önemli farklılıklar da mevcuttur. Müslümanlar Kuran’ın her sözünün ilahi bir doğadan olduğuna, yaratılmış olmadığına ve Kuran’da Tanrı’nın kati isteğinin ezelden ezele var olan Tanrı sözünün tamamen kusursuz olarak bulunduğuna inanırlar. Bunun ötesinde eğer Kuran’ın öğretisini pratik yaşamımızda uygularsak hem bu yaşamda hem de öteki yaşamda sevinç ve maksadımıza ulaşma bulacağımız söylenir. Bunun aksine Hristiyan inancı Kuran gibi bir metni Tanrı’nın isteğini vah yettiği bir “yer” olarak görmez, ama bir kişide Nasıralı İsa’da görür, O bizim aramızda yaşadı, acı çekti, öldü ve ölülerden dirildi, O Mesih’tir (mesh olmuş = Christus) Peygamberler O’nu daha önceden İsrail halkına müjdelemişlerdir. Onlar “zaman dolunca” (Markos 1,15) Tanrı Peygamberlerin önceden ilan ettikleri sınırsız cömertliği doğru yola çağrı ve telkininden öteye giderek ve Mesih olan İsa’da bize kendisi gelmiştir. Bundan da öte ölülerden dirilen Mesih İsa bizi yeniden şekillendirmek, yeniden yaratmak, saf cömertliğinden “O’nun ilahi yaşamına katılmamız için” bizi kardeşleri olarak evlat edinmiş, üçlü bir Tanrı’nın yaşamına katılmamız için, bize Kutsal Ruh’u göndermiştir.

O halde alternatif: Ya Kuran’ın mesajına itaat edeceğim (böylece Müslümanların inancına göre Kuran’ın öğretisini kusursuz bir şekilde hayata geçiren Peygamber Muhammed’in öğretisine uyacağım anlamına gelir) veya Mesih İsa’nın öğretisine ve kişiliğine göre yaşayacağım. Burada dinsel anlamda bilgi sahibi her yetişkin olan insanın kişisel olarak doğrulukla Tanrı önünde ve vicdanının çağrısıyla alması gereken bir karardır.

Hristiyanların İsa’nın bir Peygamberden daha büyük olduğunu kabul etmelerini ne sağlar? Bu öncelikle O’nun kesinlikle kutsallığıdır (günahsızdır ve tamamen cömerttir). O’nun insan olarak aşılamaz mükemmelliği, bu mükemmellik O’nun sıradan bir insani varlıktan daha ötede biri olduğunu kabul etmeye götürür; ama daha çok olarak O’nun düşmanlarını da içine alacak şekilde bütün insanlar için olan sevgisiyle haç üzerinde tamamen şiddetsiz bir şekilde yakınları olan bizler için kanını dökerek ve şartsız bir şekilde Baba olan Tanrı’ya kendini adanmışlığıdır.

Daha fazla bilgi için lütfen bu web sayfasına (www.islamacevaplar.com) bakınız. Ayrıca “2. Konu: İsa’nın Tanrılığı”; “4. Konu: Muhammed – Peygamber mi?” ve “12. Konu: Hristiyanlığın merkezi” kısımlarını okumanızı tavsiye ederiz.

Bize ulaşınız

J. Prof. Dr. T. Specker,
Prof. Dr. Christian W. Troll,

Kolleg Sankt Georgen
Offenbacher Landstr. 224
D-60599 Frankfurt
Mail: fragen[ät]antwortenanmuslime.com

Yazıcılar hakkında bilgi?