German
English
Turkish
French
Italian
Spanish
Russian
Indonesian
Urdu
Arabic
Persian

Soru 115:

İncilde oruç tutarken başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın diyor. Bu ne anlama geliyor ve hristiyanlar orucu nasıl tutmaktadır? (TR)

 

Yanıt: Soruda alıntı yapılan cümle İncilin Matta bölümünden (6,1-18), İsanın Eski Ahitte gerçek dindarlığın ifadesi haline gelen sadaka, dua ve oruç üçlüsü hakkında konuştuğu bölümden alınmıştır. İsaya göre bu ibadetlerin gizlide yapılması gerekir, yani kendini üstün görme ve dindarlık gösterisi haline gelmemelidir ki, bu gözden kaçırılmaması gereken bir tehlike oluşturmaktadır. Bu şekilde İsa orucun da gizli tutulmasından bahsetmektedir (Matta 6,16-18):

Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan Babanıza oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.

 

Asıl önemli olan noktaya dikkat edildiği zaman İsanın bu vaazının diğer detayları o kadar önemli değildir: Orucun yönelimi diğer insanlar değil Tanrıdır. İman ve Tanrıya yönelim isteği gerektirir. Bunun da ötesinde oruç olumsuz anlamda yalnızca dindarlık egzersizi olarak görülemez: Benim istediğim oruç, Haksız yere zincire, boyunduruğa vurulanları salıvermek, Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak, Her türlü boyunduruğu kırmak değil mi? Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi? Barınaksız yoksulları evinize alır, Çıplak gördüğünüzü giydirir, Yakınlarınızdan yardımınızı esirgemezseniz (Yeşaya 58,6vd). Sözkonusu, yaşam olan ve yaşam veren, her türlü esaretten kurtarıp bütün insanların kardeş oldukları kutsal ülkeye, Tanrının egemenliğine yönelten Tanrıdır.

 

Bu nedenle öncelikli olan orucun görünür işleri değil, aksine yüreğin tövbesi, içten tövbedir. Bunlar olmaksızın tövbe eylemleri sonuçsuz ve sahte olurlar. Ancak yürekteki, içten tövbe ve dönüşüm bu tutumu görünür sembollerle, davranışlarla ve tövbe işleriyle (Yoel 2,12-13; Yeşaya 1,16-17; Matta 6,1-6.16-18) vurgulamaya yönlendirir. İçten tövbe tüm yaşamın kökten yeniden yönlendirilmesi, bütün yürekle Tanrıya dönüş, günahtan sakınmak ve işlemiş olduğumuz kötülüklerden tiksinerek kötüden uzaklaşmaktır. Aynı zamanda yaşamı değiştirmek, Tanrısal merhamet umudu ve Onun lütufkar yardımına güven isteği ve kararını da beraberinde getirir.

 

Hristiyanların içsel tövbesi çok farklı şekillerde kendini ifade edebilir. Kitabı Mukaddes ve atalar temel üç şekilden bahsederler: Tövbenin kendine karşı, Tanrıya karşı ve insanlara karşı ifadesi olarak oruç tutmak, dua etmek ve sadaka vermek.Vaftiz ya da şehadet yoluyla erişilen arınımın yanında, barış içinde yaşama çabasını, tövbe gözyaşlarını, insan kardeşinin iyiliği için çaba göstermeyi, azizlerin şefaatini ve etkin insan sevgisini günahların affına erişmek için araçlar olarak sayarlar – çünkü sevgi birçok günahı örter (Petrusun 1. Mektubu 4,8).

 

Kilise yılı içerisindeki tövbe dönemleri ve günleri (Oruç dönemi, her Cuma günü Rabbin ölümünün anılması) Kilisenin tövbe yaşamında belirleyici dönemlerdir. Bu zamanlar özellikle inziva, tövbe ayinleri ve tövbe hac ziyaretlerine, oruç tutmak ve sadaka vermek gibi gönüllü fedakarlıklara, insan kardeşleriyle paylaşmaya (hayır işleri ve hizmet işleri) özellikle uygundur.

 

Kilisenin oruç emri

 

Oruç dönemi ya da Paskalya öncesi arınma dönemi İsanın kurtarıcı ölümüne ve dirilişine hazırlanmaya hizmet eder. Yüksek sesli müzik ve eğlenceden uzak durmak bu hazırlık için gerekli sukunet ve sessizliği yaratmayı sağlar.

 

Sakınma ve tövbe günleri yılın bütün Cuma günleridir. Oruç döneminde katolik hristiyanlar etli yiyecekler konusunda perhiz uygulamalıdırlar. Yılın diğer Cuma günlerinde ise etli yiyeceklerden sakınılabilir ya da başka bir ruhani ya da maddi hayır eylemi gerçekleştirilebilir. Perhiz emri bilinçli olarak basit yiyeceklerin seçimi ve keyif ya da eğlenceden sakınılması ile de yerine getirilebilir. Perhiz emri 14 yaşından ömrün sonuna dek geçerlidir.

Hayır işleri (Katolik Kilisesi Katekizmi Nr. 2447) benzerimize maddi ve ruhsal ihtiyaçlarında yardımcı olduğumuz sevgi eylemleridir (bkz. Yeşaya 58,6-7; İbranilere Mektup 13,3). Eğitmek, öğüt vermek, teselli etmek, cesaretlendirmek, bağışlamak ve sabırla katlanmak; bunlar ruhsal hayır işleridir. Maddi hayır işleri ise, özellikle açları doyurmak, evsiz barksız olanlara ev bulmak, giysileri yırtık pırtık olanları giydirmek, hastaları ve tutukluları ziyaret etmek, ölüleri defnetmekten ibarettir (bkz. Matta 25,31-46). Bu davranışlar arasında yoksullara sadaka vermek (bkz. Tobit 4,5-11; Sirak 17,22), kardeş sevgisinin başlıca tanıklıklarından biridir: Bu aynı zamanda Tanrının hoşuna giden bir adalet uygulamasıdır da (bkz. Matta 6,2-4). Dünya çapında hizmet veren CARITAS ya da MISEREOR, BROT FÜR DIE WELT, CAFOD ve diğer birçok kuruluşun desteklenmesi küresel olarak bağ içindeki dünyada hayır işlerinin önemli bir işaretidir.

 

Oruç günleri Kül Çarşambası ve Kutsal Cumadır. Bu sıkı oruç günlerinde katolik hristiyanların et yemeklerinden tamamen sakınmaları, bilinçli bir şekilde sade ve basit yiyeceklerle yetinmeleri, tek bir öğünle (ya da iki kez az yemekle) yetinmeleri gerekir. Olanaklar ölçüsünde bu günleri sukunet içinde, daha çok duaya zaman ayırarak ve ayine katılarak geçirmek gerekir. Yüksek sesli müzik, dans veya eğlencelerden sakınmak bu günlerle ilgili emrin önemli bir parçasını oluştururlar. Oruç emri 18 yaşından 60 yaşına kadar geçerlidir.

 

Bize ulaşınız

J. Prof. Dr. T. Specker,
Prof. Dr. Christian W. Troll,

Kolleg Sankt Georgen
Offenbacher Landstr. 224
D-60599 Frankfurt
Mail: fragen[ät]antwortenanmuslime.com

Yazıcılar hakkında bilgi?