Soru 136:
Protestanların kadın rahipleri hakkında ne düşünüyorsunuz? İleride kadın papa olabilir mi? (TR)
Yanıt: Kadınların rahipliğe kutsanması konusu katolik kilisesi açısından Papa II. Jean Paulun 22 Mayıs 1994 tarihli yalnızca erkeklere mahsus kılınmış olan rahipliğe kutsanma hakkındaki havarisel bildirisi ile yanıtlanmıştır. Bu bildiride papa şöyle demektedir:
1. İmanlıları öğretmek, kutsamak ve yönlendirmek için Mesihin havarilere yüklediği görevin aktarılmasını sağlayan rahipliğe kutsama katolik kilisesinde başlangıçtan beri erkeklere mahsus kılınmıştı. Doğu kiliseleri de bu geleneğe bağlı kaldılar...
Bu konu (kadınlar için rahipliğe kutsama) teologlar ve bazı katolik çevrelerde de tartışma konusu olduğu için Papa VI. Paul İman Öğretisi Kongregasyonunu kilisenin bu konudaki öğretisini sunmak ve açıklamakla görevlendirdi...
2. Bu şekilde ortaya çıkan (15 Ekim 1976 tarihli) Inter Insignores bildirisi bu öğretinin VI. Paul tarafından sunulmuş olan sebeplerini tekrarlayıp açıklar ve sonuç olarak kilisenin kadınları rahiplik makamına kutsamak için yetkisine sahip olmadığını belirtir... Papa II. Jean Paul (15 Ağustos 1988 tarihli) Mulieris Dignitatem havarisel bildirisinde şöyle yazdım diyor: Mesih yalnızca erkekleri havarileri olarak seçtiğinde bunu tamamen özgür ve bağımsızca yapmıştır. Bütün davranışları ve tutumlarıyla hakim olan ahlaki kurallara ve zamanının belirleyici şeriatince izin verilmiş olan geleneklere karşı düşmeden kadınların onurları ve yaşam çağrılarını vurguladığı zamanda bunu aynı özgürlük içinde yapmıştır.
Gerçekten de her dört İncil ve Havarilerin İşleri bu çağrının Tanrının ebedi planına uygun şekilde gerçekleştiğine tanıklık ederler: Mesih, bir önceki geceyi dua ile geçirdikten sonra (bkz. Luka 6,12), seçmek istediği kişileri seçmiştir (bkz. Markos 3,13-14; Yuhanna 6,70), ve bunu Kutsal Ruh aracılığıyla baba ile birlikte yapmıştır (Havarilerin İşleri 1,2).
Bu nedenle kilise rahiplik makamına kutsamalarda daima Rabbin kilisesinin temel taşları olarak atadığı (bkz. Vahiy 21,14) oniki erkeği seçişindeki tutumunu kalıcı norm olarak görmüştür. Rahipliğe kutsananlar yalnızca kilisenin diğer üyeleri tarafından da yerine getirilebilecek bir görevi üstlenmezler, öok daha önemlisi özel bir şekilde, beden almış Tanrısözünün çağrısına en derin şekilde bağlanırlar (bkz. Matta 10,1.7-8; 28,16-20; markos 3,13-15; 16,14-15). Havariler de makamlarında ardılları olması için işdaşlarını seçtikleri zaman aynı şekilde davrandılar. Bu seçimde de, Mesihi, rab ve Kurtarıcıyı mevcut kılmak olan havarilerin görevini kilisenin tarihi boyunca sürdürmesi gereken kişiler dahildi.
3. Tanrıanası ve kilisenin anası olan Meryem Anaya havarilerin görevi ve rahiplik makamı verilmemiş olduğu gerçeği de kadınların rahiplik makamına atanmamasının onlarını onuru ve değerini asla düşürmediğini ve onlara karşı bir ayrımcılık olmadığını, aksine bunun evrenin Rabbinin kendi bilgeliğiyle vardığı bir karara sadakatle uyulması olduğunu bütün açıklığıyla göstermektedir.
Günümüzde kadının yaşamdaki rolü ve kilisedeki görevi rahiplik makamıyla bağlı olmasa da kilisenin daima gerekli ve yeri doldurulamaz üyeleridir. Inter Insignores açıklamasının ifade ettiği gibi Kutsal Ana Kilise hristiyan kadınların çağrılarının büyüklüğünün bilincinde olmalarını ister: Görevleri günümüzde hem toplumun yenilenip daha insancıllaşması hem de imanlıların kilisenin gerçek yüzünü yeniden keşfedebilmeleri için en büyük öneme sahiptir. Yeni Ahit ve bütün kilise tarihi kadınların, ailede ve işyaşamında ya da Tanrıya ve İncile hizmet için tam kutsanmışlıkla Mesihin gerçek öğrencileri ve tanıkları olarak kilisedeki mevcudiyetlerini geniş bir şekilde göstermektedir...
Diğer taraftan ise kilisenin hiyerarşik yapısı tamamen imanlıların kutsallaşmasına yöneliktir. Bu nedenle Inter Insigniores açıklaması en büyük özlemle arzulanması gereken karizmanın sevgi olduğunu (bkz. Korintlilere 1. Mektup 12-13) ve cennette en büyük olanların makam sahipleri değil, azizler olduğunu hatırlatmaktadır. (Verlautbarungen des Apostolischen Stuhls 117, Sekretariat der Deutschen Bischofskonferenz, Bonn, S. 4-6)