German
English
Turkish
French
Italian
Spanish
Russian
Indonesian
Urdu
Arabic
Persian

Soru 16:

Kitapta (s.101) şu cümle geçiyor: Bu şekilde farklı dinlerin imanlıarı mümkün olduğunca birlik içinde iman ve Tanrının isteğine alçakgönüllü bir itaatle gerçek bir birlik arayışının tanıklığını yapmalıdırlar. Bunu yazan yazara sormak isterdim: Tanrıları, öğretileri birbirlerine TAMAMEN ZIT olan insanlar nasıl BİRLİK içinde olabilirler? Onu da bırakın, bu insanlar BİRLİK olmadıkları bir öğretişin NERESİNE itaat edecekler? Gerçek birlik nedir? (TR)

 

Yanıt: Katolik öğretisine göre şu geçerlidir: Bütün halklar bir tek topluluk oluşturur; bir tek insan soyu vardır, çünkü Tanrı insan ırkının yeryüzünde oturmasını istedi; insnların bir tek sonları vardır, o da Tanrıdır. Tanrının iyiliğinin ve esenlik tasarılarının kanıtları olan Tanrının korumacılığı, seçilmişler kutsal kentte biraraya gelene dek (bkz. Eski Ahit, Bilgelik 8,1; İncil Havarilerin İşleri 14,7; Romalılara Mektup 2,6-7; Timoteyusa 1.Mektup 2,4), herkese yayılmıştır (Nostra Aetate 1, 2.Vatikan Konsilinin hristiyan olmayan dinlerle ilişkiler hakkındaki açıklaması)

Konsil, aynı açıklamanın 3.maddesinde Tanrı inancı konusunda şunu söylemektedir: Esenlik tasarısı Yaradanı kabul edenleri, öncelikle İbrahimin inancını ifade eden, bizim gibi tek, bağışlayıcı, son günde insanları yargılayacak Tanrıya tapan müslümanları da aynı şekilde kapsar.

 

Ancak bunlar hiçbir şekilde Tanrı inancı konusunda islamiyet ile hristiyanlık arasında temel farklılıklar olmadığı anlamına gelmez. Hristiyan imanının Tanrısı, Kutsal Kitapın ve İsanın açınladığı Tanrıdır. O, kilisenin öğretisinin gösterdiği Üçlübir Tanrıdır.

Bununla birlikte hristiyanlar ve müslümanları birleştiren şey Tek Tanrı inancı ve Tanrının isteğini yerine getirmek arzusudur.

Bir insanın hristiyan açınlamasındaki Tanrıyı gerçekten tanıdığı ve kendi isteğiyle ve doğaldır ki günah olarak reddettiğine dair karar vermek, biz hristiyanlara verilmiş bir yetki ya da görev değildir. Yalnız Tanrı insanların yüreklerini bilir.

Katolik öğretisi, Tanrının her insanın kurtulmasını istediğini ve insanın bu kurtuluşu ancak, Mesihte Tanrının sevgi teklifini özgürce ve bilinçli olarak reddettiği zaman kaybettiğini kabul eder.

 

İsa Mesih gerçekte Kurtuluşa giden tek yoldur. Ancak bu kurtuluş kilise kurumu ve vaftiz dışında da gerçekleşebilir. Tanrıyı dürüstçe arayan, doğru insanlar da, kendileri bunu bilmeseler de Mesihin kurtarıcı eyleminin lütfundan yararlanırlar (bkz. İncil, Matta 25,31-46: Bazıları yoksullara, mahkumlara, muhtaç olanlara yardımlarından dolayı Mesih tarafından kabul olunacaklar. Çünkü yaptıkları sevgi ve merhamet eylemlerinde kendileri bilmeden Mesihle karşılaşmışlardır.) Aynı şekilde 2. Vatikan Konsilinin Kilise konusundaki öğretisi Lumen Gentiumun 16.maddesi şu ifadeyi içerir: Kendi hataları olmadan, Mesihin İncilinden ve Onun kilisesinden haberi olmayan ama Tanrıyı dürüst bir yürekle arayan ve lütfun etkisiyle Tanrının iradesini kendi vicdanlarının sesine uyarak yerine getirmeye çalışan kişiler ebedi esenliğe erişebilirler. Bunun yanında kitabın 11.bölümünde Hristiyan Görüşünün 4-6. altbaşlıklarını tekrar okumanızı öneririz.

 

Bize ulaşınız

J. Prof. Dr. T. Specker,
Prof. Dr. Christian W. Troll,

Kolleg Sankt Georgen
Offenbacher Landstr. 224
D-60599 Frankfurt
Mail: fragen[ät]antwortenanmuslime.com

Yazıcılar hakkında bilgi?