German
English
Turkish
French
Italian
Spanish
Russian
Indonesian
Urdu
Arabic
Persian

Soru 254:

Hristiyanlar insan evrimine inanabilirler mi?

Anladığım kadarıyla Tanrı ilk insanları, yani Adem ile Havvayı topraktan yaratmıştır. Bir sürü kanıt gerçekten insanın evrim [tezini] desteklemektedir: fosil kanıtları ve kromozonlarla ilgili şeyler (bak: http://www.youtube.com/watch?v=dk3O6KYPmEv). Kutsal Kitab’ın Tanrıdan geldiğini var sayıyorum. BUda onun katiyen doğru, herhangi bir yalnış bilgiden arı olması gerektiğini doğurur. Bu şu anlama gelir:

  1. “Adem ve Havva topraktan yaratıldı” diye yazılan ayet bir türlü analogdur. Bu ayet literal olarak algılanmamalıdır, değil mi?
  2. Tanrı doğruyu arıyan insanları şaşırtmak için burada kanıtlar yaratmıştır.

Evrim [tezini] destekleyen ve bütün bu delilleri sayarak dine inanmayan bir sürü Ateist duydum. Bütün evrim hakkında öğrendiklerimden sonra neden dine inanmaları gerektiğini görmemekteyim. Belki Adem ve Havva’nın hikayesini Kuran’da anlatılanlarla karıştırıyorum veya buna benzer bir şekilde… Ama eğer herhangi bir şeyi karıştırmadıysam, Ateistlerle konuşmalarda bu önemli konuyla ilgili hangi argümanları kullanabilirim? (TR)

 

Cevap 254: Eğer Hristiyanlar Kutsal Kitab’ı “Tanrı Sözü” olarak tanımlıyorlarsa bu onun Tanrı tarafından dikte edildiği anlamına gelmez. Ama Kutsal Kitap Tanrı’dan esinlenerek yüzyıllarca kişiler tarafından farklı kültürlerde yaşayan insanlar için yaklaşık olarak 3000 yıl önce yazılmaya başlanmıştır. Eğer bugün Kutsal Kitabı anlamak istiyorsak onu tefsir etmeliyiz. Ayrıca Kutsal Kitab bir “bilim kitabı” değildir. Kutsal Kitapta farklı “edebiyat tarzları” vardır, mesela: şiir, kanun, bilim, tarih, felsefe ve buna benzer bir çok şey. Kutsal Kitabın amacı “dünyanın nasıl çalıştığını” açıklamak değildir, ama “Cennet nasıldır” ve “bizlerin cennete nasıl ulaşabileceğimizdir”. O “Nasıl?” sorusuna cevap vermez fakat “Neden?” sorusunu cevaplandırır. Adem ve Havva ile ilgili anlatı tarihsel bir gerçek değildir fakat Tanrı’nın insanlarla olan ilişkisini anlatan bir mesillemedir. Adem (Adam) ibranicede “insani yarattık” Havva da “canlı yaratık” anlamına gelir. Toprak için kullanılan kelimede ibranicede “adama’dır”. Şu görülmektedir ki, yazar kelimelerle bize şunu hatırlatmak istemektedir: Bizler , bizleri seven ve bizimle ilgilenen ve herşeyi Tanrı’ya borçlu olan yaratıklarız…

Şu veya bu tarzda olan radikaller bu saydıklarımıza dahil değildirler, çünkü onlar Kutsal Kitab’ı bir bilim kitabı gibi görürler (maalesef Amerikada yaşayan Hristiyanların yaklaşık yarısı buna böyle inanmaktadır), bunun aksine Hristiyan inancı evrim [tezini] kabul eder ve tamamen kendi Tanrı anlayışına uygunluğunu savunur. Bu sevgi olan ve herşeyi contro etmek istemeyen bir Tanrı inancıdır, bu Tanrı bağımsız bir yaradılış istemektedir, o (yaradılış) yavaş yavaş ne olduğuna dönüşecektir ve bağımsız bir şekilde Yaratıcısına geri dönecektir (Jean-Marc Balhan SJ).

Bu soruyu yöneltenin 196 ve 197’deki soru ve cevap kısmını da okumasını tavsiye ederiz.

 

‘Katolik Kilisesinin Gençlik için Din ve Ahlâk Öğretisi” (YOUCAT) kitabında “evrim” ve yaratılmışlık” (Kreationismus) kısaca şöyle tanımlanmaktadır: “;Evrim’: (latince evolutio = aslında açma, gelişim): Millyonlarca yıldan sonra organizmalardan oluşan son şekildir. Hristiyanca bakıldığında evrim sürekli olarak Tanrı’nın doğa olaylarındaki sürekli yaratıcılığıdır.” Yaratıcılık (latince creatio = yaratılmışlık): Bu anlayışa göre, sanki Yaratılış Kitabı bir gerçek olay tutanağı gibi alğılanmaktadır: Tanrı dosdoğru bir şekilde dünyayı biranda yaratmıştır [inancı hakimdir].” (Orada Sayfa 37, Soru no. 42). YOUCAT’ta bulunan Soru ve Cevap 42 de şöyle yazmaktadır: “42: Hem evrime inanıp hem de yaratıcıya inanmak mümkün müdür? Cevap: Evet. İnanç fenbilimlerinin bilgi ve hipotezlerine karşı açıktır (karşılaştır: Katolik Kilisesi Din ve Ahlâk İlkeleri No. 282-288).

Theolojinin herhengi bir fenbilimi kabiliyeti yoktur: Fenbilimlerinin herhangi bir theolojik kabiliyeti yoktur. Fenbilimleri dogmatik olarak dünyada hedefe bağlı değişimlerin oldmadığını idda edemez; Buna karşi olarak inanç doğanın nasıl değişime uğradığını kati bir şekilde açıklayamaz. BIr Hristiyan evrim teorisini yardımcı bir açıklama modeli olarak kabul edebilir ama insanı biyolojik olayların tesadüfen ortaya çıkardığını savunan evrimcilik yalnış inancına kapılmamalıdır. Bir şeyin olması gerekir ki Evrim aracılığıyla değışime uğrayabilsin. Ama “bu şeyin” nereden geldiğiyle ilgili daha henüz bir şey söylenmemiştir. Aynı şekilde olmak, varlık,onur, görev, anlam ve neden dünyadan ve insandan gibi sorular biyoloji tarafından cevaplandıralamazlar. Evrimlik bir yana aynı şekilde yaratılmışlık öbür yana sınırların aşılmasıdır.Yaratılmışlığa inananlar Kutsal Kitap bilgilerini (örneğin: dünyanın kaç yaşında olduğu, altı gün olayı) saf literal kabul ederler.”

Bize ulaşınız

J. Prof. Dr. T. Specker,
Prof. Dr. Christian W. Troll,

Kolleg Sankt Georgen
Offenbacher Landstr. 224
D-60599 Frankfurt
Mail: fragen[ät]antwortenanmuslime.com

Yazıcılar hakkında bilgi?